Özgür Özel aktardı! Gezi tutuklularından mesaj: Çok yakında özgürlükte görüşeceğiz
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Gezi Davası tutuklularını ziyareti sonrası Silivri Cezaevi önünde açıklama yaptı. Özel, Gezi tutuklularının …
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Gezi Davası tutuklularını ziyareti sonrası Silivri Cezaevi önünde açıklama yaptı. Özel, Gezi tutuklularının, “Çok yakında özgürlükte görüşeceğiz. Gezi’ye bin selam olsun” mesajını iletti.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater ve Mine Özerden ile Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Osman Kavala, Can Atalay, Ali Hakan Altınay ve Tayfun Kahraman’ı ziyaret etti. Özel ziyaret sonrası Silivri Cezaevi önünde açıklama yaptı.
“8 ARKADAŞIMIZIN 8’İ DE EN AZ İKİŞER KEZ, GEZİ’DEN BERAAT ETTİ”
Özel açıklamasında şöyle konuştu:
* “Osman Kavala’nın 1 Kasım’da tutukluluğunun beşinci yılı dolacak. Diğer arkadaşlarımızın ise tutukluklarının altıncı ayı dolacak. Gezinin onurlu yükünü taşıyan dostlarımızla içerideki altıncı aylarının dolduğu bugün dayanışmak için Silivri’deydik. Gezi hepimizin onurudur, geleceğimizin güvencesidir. Gezi’ye içeridekiler de sahip çıkıyorlar. Biz o gün de sahip çıkıyorduk, bugün de sahip çıkıyoruz.
* Bırakın 5 yılı 5 saat bile içeride durmaması gereken Osman Kavala içeride tutuluyor. Tam 6 aydır da 7 arkadaşımız içeride tutuluyorlar. Bu 7 arkadaşımız kararın açıklandığı gün burada olmayabilirlerdi. Çiğdem Mater, yurt dışından dava için gelmişti Türkiye’ye. Her biri yurt dışına gitmiş olabilirlerdi ama buradaydılar ve Gezi’yi savundular. 8 arkadaşımızın 8’i de en az ikişer kez, Gezi’den beraat etti.”
“SUÇSUZ ARKADAŞLARIMIZI İNADINA VE TALİMATLA İÇERİDE TUTUYOR”
Gezi tutuklularının hakim kararıyla hepsinin beraat kararı verildiğini hatırlatan Özel, şunları söyledi:
* “O gün Osman Kavala’yı serbest bırakmayıp anında bir başka dosyadan tutuklama çıkardılar ve daha sonra hepsini birden yeniden yargılamanın bir yolunu buldular. Yani hakimler hepimiz adına karar veriyor ama Recep Tayyip Erdoğan, nasıl kafasına göre her yere Millet Bahçesi yaptığı gibi, kendisini de mahkeme heyetinin üstünde, hukuk sistemimizde olmayan bir millet jürisi yerine koyuyor. Dönüyor dolaşıyor, ‘birileri bunları beraat ettirmeye çalıştı’ diyor. O birileri, hepimiz adına karar veren hakimler, sen kimsin?
* Sen kuvvetler ayrılığı gereği bu işe hiç karışmaması gereken, karıştığı zaman anayasal suç işleyen birisin. Ama karışıyor, çünkü onun zihninde, onun vicdanında Gezi suçlu. Daha doğrusu suçlu değil de, onun zihnindeki planda Gezi’ye ve bu 8 arkadaşımıza biçilmiş bir rol var. Onları darbeci diye göstermek, onları anayasal düzene karşı suç işlemişler diye göstermek kendi oyun planına uygun. Bu yüzden suçsuz arkadaşlarımızı inadına ve talimatla içerde tutuyor. Biz hukuki olmayan, siyasi olan bu tutuklamalara da, bu kararlara da isyan ediyoruz.”
“GEZİ’YE BİN SELAM OLSUN”
Özel, sözlerine şöyle devam etti:
* “Altın Portakal’da Antalya’da olması gereken Cannes Film Festivallerinde olması gereken Çiğdem Matel, Mine Özerden cezaevinde neden dursunlar? Geçen hafta Kız Kulesi ile ilgili kaygılarını ve sorularını hepimizin dikkatine sunan Mücella Yapıcı neden cezaevinde dursun? Onun kent suçlularıyla mücadele ediyor olması lazım.
* Can Atalay, Soma’daki deneyimi, birikimiyle gidip de Amasra’da mağdurların yanında durması, suçluların peşinde olması gerekirken neden içeride olsun? Tayfun Kahraman, neden İstanbul’un daha yaşanır bir yere dönüşmesi için mücadelesini sürdürmesin de burada tutulsunlar? Hakan Altınay’ı öğrencilerinden niye ayırıyorsunuz diye bir kez daha soruyoruz. Buradan bir kez daha sesleniyoruz ki, Gezi’ye bin selam olsun.”
“ARKADAŞLARIMIZIN BİR GÜN DAHA FAZLADAN BURADA TUTULMAMASI GEREKMEKTEDİR”
İstinaf Mahkemesi’nden bir an önce bozma kararını vermesi çağrısında bulunan Özel, “İster duruşma açarak yapsın, ister dosya üzerinden yapsın. Bu dosyanın bozulması ve arkadaşlarımızın bir gün daha fazladan burada tutulmaması gerekmektedir” diye konuştu.
GEZİ TUTUKLULARININ MESAJLARINI OKUDU
Gezi Davası’nda tutuklu olanların notunu da okuyan Özel, “Arkadaşlarımız diyorlar ki, ‘İlk günkü gibi Gezi’yi savunmaya devam edeceğiz. Bu bedel, memleketin daha demokratik, daha özgür ve daha adil, kardeşçe yaşanacak bir ülke olmasına vesile olacaksa, biz bu bedeli ödemeye hazırız. Destek olan ve dayanışma gösteren herkese teşekkür ediyoruz. Bu bizim burada daha güçlü olmamızı ve daha dik durmamıza yardımcı oluyor. Çok yakında özgürlükte görüşeceğiz. Gezi’ye bin selam olsun’ diyerek selamlıyorlar” ifadelerini kullandı.
“YA BİR GÜN KÖYE GERÇEKTEN KURT GELİRSE NE OLACAK?”
Özel, sözlerine şöyle devam etti:
* “Yapılmayan belgeselden, darbeden, sipariş edilmemiş, edildiği söylenip asla ispatlanamamış pizzalardan, dışarıdan dış güçler tarafından getirildiği iddia edilen piyanistin çaldığı şarkılardan sorumlu tutulup da burada tutulanlardan, bir darbe, bir dış güçler, cebir, şiddet böyle ilişkilerle bu masum insanların üzerinden bir oyun oynuyorsunuz.
* Şunu sormak lazım; Ya bir gün köye gerçekten kurt gelirse ne olacak? Bu kadar yalanlardan sonra gerçeklere kim inanacak? Darbenin karşısında hep beraberdik. Dış güçlere karşı bu ülkeyi gerekirse hep birlikte savunduk, yine savunuruz. Ama siz her gün, sırf bir seçim kazanmak uğruna bu kadar paronayı dile getirdikten sonra bir yalancı çoban gibi, bir gün gerçekten kurt gelirse o zaman sizi, bizi, memleketi kim savunacak? Lütfen bu meseleye biraz dikkat edelim.”
“KANSER TEDAVİSİ GÖREN 82 YAŞINDAKİ BİR BÜYÜĞÜMÜZE EZİYET ETMENİN ERDOĞAN’A NE FAYDASI VAR?”
28 Şubat Davası’nda tutuklu olan 91 yaşındaki dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Özel Ahmet Çörekçi, 84 yaşındaki dönemin Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri İhlan Kılıç ve 82 yaşındaki kanser hastası Aydan Eroğlu ile görüştüğünü belirten Özel, “Kanser tedavisi gören, yemek yemekte zorlanan bir büyüğümüze 82 yaşında eziyet etmenin Recep Tayyip Erdoğan’a ne faydası var, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne ne faydası var. Artık her gün ölüme biraz daha yaklaşan ve eğer iyi bir tedavi ve beslenme olursa kurtulabilecek olan birisine bu zulmü yapmamaları gerekiyor. Bunun karşısında, onların sesini her zeminde duyurmaya çalışıyoruz” dedi.
“ZULÜM İLE ABAD OLUNMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a çağrıda bulunan Özer, sözlerini şu şekilde noktaladı:
* “Zulüm ile abad olunmaz. 84, 86, 92 yaşında insanları, kanser tedavisinden dolayı yanağı paramparça olmuş, normal şartlarda yemek yiyemeyen, bakıma muhtaç insanları burada zulüm etmeyin, ayıptır, yazıktır, günahtır. Bu zulüm sizin karınız olamaz. Bunu kendinize kâr biliyorsanız, bu yarattığınız büyük vicdan azabı, döner dolaşır en sonunda sizi de bulur. O yüzde bunu yapmayın, bu onurlu insanlara artık bu vakitten sonra eziyet etmeyin, çile çektirmeyin.”