Adana FM
Adana FM

DOLAR

32,3921

EURO

34,7978

ALTIN

2.432,62

BIST

10.062,82

Coplu kentsel dönüşümün mağdurları konuştu: Sağırlar, dilsizler, körler…

İstanbul’da Beykoz’a bağlı Tokatköy Mahallesi’nde hukuki süreç devam etmesine rağmen Beykoz Belediyesi yıkım ısrarını sürdürüyor. Polisin plastik …

Coplu kentsel dönüşümün mağdurları konuştu: Sağırlar, dilsizler, körler…

İstanbul’da Beykoz’a bağlı Tokatköy Mahallesi’nde hukuki süreç devam etmesine rağmen Beykoz Belediyesi yıkım ısrarını sürdürüyor. Polisin plastik mermi ve biber gazı sıktığı, ters kelepçeyle gözaltına aldığı mahalleli sesini duyuramamaktan şikayetçi. Erdoğan’a seslenen mahalleli “İlla burada bir komşumuzun ölmesi mi gerekiyor bu zulmü durdurmak için? Tokatköy’de zulüm var, sesimizi duy. Görmüyorlar, duymuyorlar, sağırlar, dilsizler, körler…” sözleriyle isyan etti.

Batuhan SERİM

Ali Selim YAMANLI

İstanbul’da Beykoz Tokatköy Mahallesi’nde belediye, vatandaşları zorla evinden çıkartıp yıkıma başlamıştı.

Mahalleli ise çatılara çıkarak yıkıma tepki gösterirken polis, biber gazı ve plastik mermiyle evini yıktırmamak için direnenlere müdahale etmişti.

Tokatköy’deki yıkım aralıklarla devam ediyor. Bazı vatandaşlar yine evlerini terk etmezken neredeyse mahallenin her sokağına polis yerleştirildi.

Yıkımın yaşandığı mahalleye giderek vatandaşa mikrofon uzattık. Seslerinin duyulmamasına ve yaşadıklarına isyan eden mahalleli şunları söyledi:

Hayati Aslan

“SESİMİZİ DUY CUMHURBAŞKANIM”

Kaşının üzerine Çevik Kuvvet’in sıktığı plastik mermi isabet eden mahalleli Hayati Aslan:

“Çevik Kuvvetler, bir komşumuzun eşyalı evini yıkmaya geldiler, biz direndik. Bize plastik mermiler, gaz bombaları, ne gelirse bize sıktılar. Başımdan yaralandım. Arkadaşımızın evde hasta olan çocukları vardı, camı kırıp içeri gaz bombaları sıktılar. Çocuklar hastanelik oldu. Yaşlı bir komşumuz vardı, onun da kolu kırıldı.

Ev sahibi arkadaşımız kendini çatıdan atıyordu, zor ikna ettik. İlla burada bir komşumuzun ölmesi mi gerekiyor bu zulmü durdurmak için? Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum; sesimizi duymuyor musun? Tokatköy’de zulüm var, sesimizi duy. Sana sesleniyorum Cumhurbaşkanım, duy…”

Osman Vural

“TERS KELEPÇEYLE KARAKOLA GÖTÜRDÜLER”

Ters kelepçeyle gözaltına alınan ve 24 saat sonra serbest bırakılan mahalleli Osman Vural:

“62 yaşındayım. Kanser tedavisi görmüş, kemaoterapi almış, kalp rahatsızlığı olan ve 3 tane stendi bulunan bir vatandaşım. Pazar günü, eşyalı ve içinde yaşam olan bir evi yıkacaklarına dair bir haber geldi. Komşu olarak destek olmak için oraya gittik.

Çok sayıda Çevik Kuvvet’le geldiler. TOMA’larla, biber gazlarıyla, gaz bombalarıyla… Biz de evin çatısına çıktık. Plastik mermilerle, biber gazlarıyla müdahale ettiler. Biz davamızda haklıyız, evimizi, mahremimizi koruyoruz. Bizi ters kelepçe yaparak karakola götürdüler. 24 saat gözaltına kaldık.

“BEN TERÖRİST DEĞİLİM, TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIM”

Terörist muamelesi gördüm. Ben terörist değilim, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. 45 yıl bu devlete vergi ödedim ve hala çalışıyorum, hala bu devlete katkım var. Burada bir dram, bir zulüm yaşanıyor.

Uykudasınız, kabus görüyorsunuz, yanınızdaki eşinize bağırıyorsunuz ama eşiniz duymuyor. Biz bu vaziyetteyiz şu anda. Şu anda bizi hiç kimse duymuyor. Yanımızda kimse yok. Çoluk çocuk perişan, biz perişanız. Uyku yok. Diken üzerinde bekliyoruz. Görmüyorlar, duymuyorlar, sağırlar, dilsizler, körler…”

Elif Çelik

“BİRİLERİNİN ‘DUR’ DEMESİ LAZIM”

Elif Çelik:

“Burada zulüm yaşanıyor. Burada yaşadığımız şeyler hiç hoş değil. Yapılan büyük haksızlıklar var. Usulsüzce evler yıkılıyor. Kentsel dönüşüme imza vermemişler, ‘Biz evimizde kalmak istiyoruz, yaşam alanlarımızı bırakmak istemiyoruz’ diyorlar. Ama imza vermemelerine rağmen bu insanları karga tulumba atıyorlar. Çevik Kuvvet zoruyla insanları tutup evlerinden ediyorlar, evlerini başlarından yıkıyorlar. Bu, bu şekilde olmamalı. Birilerinin ‘dur’ demesi lazım.

“MAHALLE ŞU ANDA KAN AĞLIYOR”

(Yıkılmış evlerin ortasında kalan ve yıkılmayı bekleyen evi eliyle göstererek) Şurada bir teyze vardı, pazartesi günü onu sakinleştirdim. ‘Teyzem korkma, biz buradayız’ dedim. Ama sadece bizim olmamız yetmez. Yetkililerin burada olup teyzeyle ilgilenmesi lazım. Belediye Başkanlarını, yetkilileri, herkesi sağduyulu bir şekilde davet ediyoruz. Gelsinler, buradaki insanların mağduriyeti neyse gidersinler. Tokatköy Mahallesi şu anda kan ağlıyor.”

Musa bey

“BURASI TERÖR YUVASI DEĞİL!”

Musa bey:

“Kadir Topbaş zamanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu bölgeyi Beykoz Belediyesi’ne devrediyor. Olay orada başlıyor. O zaman 44 dönümdü, diyor ki, ‘Oradaki vatandaşlara düşük bir bedelle burayı ver.’ Yücel Çelikbilek (AKP’li eski Beykoz Belediye Başkanı) burayı vermiyor hükümetin başının baskısıyla. Olaylar böyle başlıyor.

Bugüne gelecek olursak; burada dönüşüm yapılmak isteniyor. Dönüşüm böyle yapılmaz. Dönüşüm, komşuları birbirine düşürmekle olmaz. Burada belirsiz bir çalışma var. Belirsiz olan da şu: Kardeşim dönüşüm nasıl olacak? Evimiz nerede olacak? Nasıl oturacağız? Bizim paramız yok ki ödemeye…

Böyle bir projeye biz ‘hayır’ diyoruz. Kardeşimizi kaşının üstünden yaraladılar. Burası terör yuvası değil ki kardeşim! Baştakilere sesleniyorum: Derhal bu uygulamaya el atsınlar.”