İstanbul’da İBB’nin ikinci kent lokantası açıldı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, vatandaşların ucuz yemeğe ulaştığı Kent Lokantalarının ikincisini Bağcılar’da açtı. İmamoğlu, “Ekonomi iyi yönetilmiyor, bu hükümetin sorunu diyerek kenara çekilenlerden olamayız. Elimizdeki imkanlarla bugünün zor koşullarının atlatılmasında mutlaka bizler de bir şey yapmalıyız diyerek gayret ediyoruz” dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu “150 günde 150 proje” maratonu kapsamında Bağcılar’da İstanbul’un ikinci Kent Lokantasını açtı.

İlki bir buçuk ay önce Fatih Çapa’da açılan 29 TL’lik menüye sahip olan ve kadınlar tarafından işletilen Kent Lokantalarının sayısının 10’a çıkarılması planlanıyor.

İLK YEMEK SERVİSİNİ İMAMOĞLU YAPTI

Bağcılar’daki Kent Lokantası’nın açılışı, İmamoğlu’nun ilk yemek servisini yapması ile gerçekleştirildi.

İmamoğlu, lokantanın ilk yemeğini de öğrencilerle birlikte yedi. Açılışta konuşan İmamoğlu lokantanın 700 kişilik bir kapasiteye sahip olduğunu söyledi.

İstanbul’un ihtiyaç hissedilen noktalarında Kent Lokantası açmaya devam edeceklerini belirterek sonbaharda sayılarını 10’a çıkartmayı planladıklarını kaydetti.

“EKONOMİK KOŞULLAR HER AİLEYİ ETKİLİYOR”

İmamoğlu “Bugün ekonomik koşullar, zorluklar ne yazık ki iyi yönetilmeyen ekonomik süreç, döviz kurları, maliyetler, insanların ücretlerinin ne yazık ki yeterli seviyede olmaması her aileyi, her bireyi etkiliyor. Burada bizim en temel gördüğümüz ve etkilendiğini hissettiğimiz ve mutlak yanında olmamız gerektiğini düşündüğümüz başka burada gördüğünüz gibi öğrenci arkadaşlarımız  olmak üzere yine çok düşük ücretle çalışan işçi, emekçi dostlarımıza dönük alanlarda hizmet vermekte kararlıyız” dedi.

“EKONOMİ İYİ YÖNETİLEMİYOR DEYİP KENARA ÇEKİLEMEYİZ”

Yaşananların bugünün sorunu olduğunu dile getiren İmamoğlu “Bunun aşılması lazım. Yani ‘ekonomi iyi yönetilmiyor, bu hükümetin sorunu’ deyip biz kenara çekilenlerden olamayız. Elimizdeki imkanlarla bugünün zor koşullarının atlatılmasında mutlaka bizler de bir şey yapmalıyız diyerek gayret ediyoruz” diye konuştu.

İmamoğlu, 0-4 yaş arası çocuğu olan annelere verilen ücretsiz ulaşım hakkı, ücretsiz süt dağıtımı, 1.5 haneye sağlanan sosyal yardım çalışmalarını örnek vererek bu hizmetlerin bu dönemin ihtiyacının bir sonucu olduğunu belirtti.

30 BİN KEZ YEMEK YENDİ

Çapa’daki Kent Lokantası’nda açıldığı günden beri bir buçuk ayda 30 bin kez yemek yendiğini açıklayan İmamoğlu, şöyle konuştu:

*Demek ki bu ihtiyaç. Burada da benzer şeyi zaten yakalayacağını düşünüyoruz. Şu konuşuluyor; ‘esnaflarımız bundan şikayetçi olur mu?’ vesaire.

*Burada bir çeşit yemek, bir çeşit makarna gibi bir  sofra var. Yani bunun yanına ‘şunu da ver, bunu da ver’ yok.

*Böyle bir ortamın inanın müşterisi başkadır. Ya da buna gelecek olan insanımız başkadır. Ben bu işleri yapmış bir insanım. Ayıptır söylemesi belki 15’e yakın noktada yerim oldu İstanbul’da.

*Bu tarz yerlerin geleni başkanıdır. Onların bizim başımızın üstünde yeri var. Ama hiçbir esnafımızın da bereketine veya onların kazancına dönük bir sorun yaşatmazlar.

*Dediğim gibi ilerleyen zamanlarda umarım biz bu tür ihtiyaçlara dönük  süreçleri konuşmayız.

“TEMİNAT GENÇLERİMİZ”

İmamoğlu şunları söyledi:

*Dileriz ve isteriz ki zenginleşen ülkemizde, zenginleşen şehirlerimizde çocuklarımızın, gençlerimizin, ailelerimizin bu tür ihtiyaçları olmasın.

*Olmadığı zaman bu tür alanları başka fonksiyonlarla kullanırız, değerlendiririz. Umarım hızlı bir biçimde o zenginliği yakalayacağımız günleri hep birlikte yakalarız.

*Bence o zenginleşen toplumun da temelinde en derin  teminat gençlerimiz. Onların sayesinde biz bunu başarabiliriz. Bu memleketin nimeti de buna yeter. Bereketi de yeter.

*İnsanı da yeter, inanın yeter. Yani biz aslında milletimizin kendi birikimlerine ve becerilerine süreçleri teslim etmeyi becerebilsek, ortak aklı ve süreci bu şekilde tanımlayabilsek biz çok daha başka bir şehir, çok daha başka bir ülke ve millet olma şansına sahibiz.

*Bunu başaracağız. O kadar yürekten inanıyorum ki daha dün Ardahan’daydım. Ondan önceki gün yol üzerinde Artvin ilçelerindeydim.

*İnsanlarımız çok büyük zorluklar içerisinde süreçlerini geçiriyorlar, yaşamlarını sürdürüyorlar ama umutlarını da taze bir biçimde en üstün şekilde koruyorlar.

*Bu bakımdan bizler de yöneticiler olarak işte bugünün sorunlarına burada karşılık veren ona destek olan bir zaman dilindeyiz.