Adana FM
Adana FM

DOLAR

32,2829

EURO

34,7715

ALTIN

2.396,61

BIST

10.247,75

Bahçeli: Ege’nin bir yakasından diğer yakasına ulaşmak bizim için çocuk oyuncağıdır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yunanistan hükümetine seslenerek, “Bu ülke yönetimi ayağımızın altında dolaşmaktan, damarımıza basmaktan …

Bahçeli: Ege’nin bir yakasından diğer yakasına ulaşmak bizim için çocuk oyuncağıdır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yunanistan hükümetine seslenerek, “Bu ülke yönetimi ayağımızın altında dolaşmaktan, damarımıza basmaktan vazgeçmelidir. Üzerinde haksız ve hukuksuz şekilde oturduğu adalar helali hakkımızdır. Ege’nin bir yakasından diğer yakasına ulaşmak bizim için çocuk oyuncağıdır” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün Bursa’da düzenlenen ‘2023’e Doğru: Aday Belli, Karar Net’ temalı açık hava toplantısında konuştu.

“KISKANANLARIN FELEĞİ ŞAŞTI”

Bahçeli, konuşmasında şunları söyledi:

* “Geçen hafta sonu Sivas muazzam bir açık hava toplantısına sahne oldu. On binlerce vatan evladı sel olup taştı, sağanak olup yağdı, bundan mülhem birilerinin de uykuları kaçtı. Kıskananların feleği şaştı, gözleri fal taşı gibi açıldı. 2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinin ilk açık hava toplantısını Sivas’ta yaptık, siyasi kampanya döneminin meşalesini Sivas’tan yaktık.

* Huzurlarınızda Sivaslı kardeşlerimize, Amasyalı kardeşlerimize, Tokatlı kardeşlerimize, Çorumlu kardeşlerimize, Yozgatlı kardeşlerimize müteşekkir olduğumu ifade ediyorum. Geride kalan günlerde Sivas açık hava toplantımızı aklı eren de, ermeyen de, bilen de bilmeyen de, iyi niyetli olan da olmayan da devamlı konuştu, tartıştı.

“GÖRDÜKLERİ GÖRECEKLERİNİN YANINDA DEVEDE KULAK KALACAK”

* Bu ne ki, daha bir şey görmediler. Allah’ın izniyle, milletimizin takdiriyle gördükleri, göreceklerinin yanında devede kulak kalacak. Turpun büyüğünün heybede olduğuna 2023 yılında mecburen tanık olacaklar. İlk açık hava toplantımızdan sonra zillete düşen odakları korku dağları sardı.

* Türkiye’ye diş bileyen mihraklar kabusla tanıştı. Sokak röportajlarıyla Cumhur İttifakını kötüleyip zillete methiye düzenler, sosyal medya kanalıyla algı düzenekleri kuranlar küçük dillerini yuttular. Türkiye’nin kendilerinden ibaret olmadığını çok açık idrak etmek zorunda kaldılar. Sadece kimyaları değil, matematikleri de bozuldu, bütün hesapları ters yüz oldu.

* Milliyetçi Hareket Partisi’ni küçümseme ve küçük görme yanlışına düşen soytarılara diyorum ki, cesaretiniz varsa Sivas’tan sonra gelin de Bursa’ya bir bakın. Bakın da vatan sevdası nedir, bayrak sevdası nedir görün. Üç hilalin bariyerleri nasıl yıkıp geçtiğine şahit olun. Ey parayı verenin düdüğünü çalan kiralık anket şirketleri, biz sizin ederinizi de, ciğerinizi de, cibilliyetinizi de, ciddiyetsizliğinizi de çok iyi biliriz.

“PARLAK BİR İSTİKBAL HEPİMİZE KUCAK AÇMIŞTIR”

* Bizim anketlerimiz maaşa bağlanmış paragöz kamuoyu araştırma şirketleri değil, Bursa’dır, Balıkesir’dir, Çanakkale’dir, Bilecik’tir, Yalova’dır, A’dan Z’ye büyük Türk milletidir. Türkiye düşmanlarına piyonluk yapan bir avuç devşirme istedi diye ülkülerimizin kubbesi asla devrilemez. Hep dedim, gene diyorum. İman varsa imkan vardır. İrade varsa ihanet tutunamayacaktır.

* Millet varsa ümit vardır, ülke vardır, parlak bir istikbal hepimize kucağını açmıştır. Zafer sabredenlerin ve inananların sadık yâridir.”

“CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ ERDOĞAN’DIR”

Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:

* “Bizim Cumhurbaşkanı adayımız belli, kararımız nettir. Sözümüz sözdür; değerli adayımızın da, kararımızın da sonuna kadar arkasındayız. Bulanık sularda balık avlama merakında değiliz. Uçurum kenarlarında oyalanma arayışında değiliz. Meçhul ve müphem bir istikametin kulvarına sürüklenme niyetinde değiliz. Hele hele Türkiye’nin zillete düşmesine katiyen tahammül edecek değiliz. Bu nedenle adayımız belli, kararımız nettir. Nitekim Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.

* İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün amacındayız. Zalimlere karşı aynı siperdeyiz. Zillete karşı aynı mevzideyiz. Hainlere karşı aynı cephedeyiz. Türkiye düşmanlarına karşı aynı çizgideyiz. Biriz, diriyiz, hep birlikte Türkiye’yiz, Türk milletiyiz. Doğudan batıya, kuzeyden güneye büyük bir aileyiz. Meyvesiz ağaç, susuz dere, hedefsiz ülke, değersiz insan, vatansız millet, milletsiz devlet neyse Türkiye’nin karşısına geçmiş zillet ittifakı aynısıdır.

* Zillette hayır yoktur. Zillette umut yoktur. Zillette ufuk yoktur. Zillet partileriyle ulaşılacak bir gelecek yoktur. Alın birini vurun diğerine, karanlık zihniyet açısından birbirlerinden hiç farkları yoktur. Ancak son günlerdeki sancılı gelişmelerden sonda zillet ittifakı paramparçadır.

“BU İTTİFAKIN ÇATISINI ALEV ALMIŞTIR”

* Bu ittifakın çatısını alev almıştır. Altılı masa çatlamış, patlamış, batağa saplanmıştır. Paçası tutuşan, korkuya kapılan Kılıçdaroğlu, “inadına beraber olacağız” demek zorunda kalmıştır. Kılıçdaroğlu bilmelidir ki, beraberlik inatla değil inançla olur, ihtiramla olur. Nitekim zillet ittifakında inanç yoktur, ilke yoktur, irfan yoktur, irade kesinlikle yoktur. Bu ittifak Türkiye’yi “Ahtapot Yönetimine” mahkum etmek için fırsat kolluyor. Ahtapotun altı kolu, iki ayağı olduğu son yapılan araştırmalarla belli olmuştur.

* Zillet ittifakı ahtapot gibi Türkiye’ye sarıp kemirmenin çabasındadır. Ahtapotun altı kolu bilinmektedir, diğer iki ayağı ise HDP ile emperyalizmin ana unsurlarından ibarettir. Bizim ahtapot siyasetine feda edilecek bir ülkemiz olamayacaktır.

“İTTİFAK İÇİ SÜRTÜŞMELER İLERİ BİR AŞAMAYA TAŞINMIŞTIR”

* Bizim peşkeş çekilecek milli servetimiz, rehin edilecek milli varlığımız, yüz çevrilecek tek bir insanımız söz konusu değildir. Zillet ittifakının içinden malumu ilan eden, en azından dürüst açıklamalarda bulunan siyasetçiler de vardır, son günlerde bunların iddiaları altılı masayı zelzele gibi sallamış, neredeyse devirme noktasına getirmiştir.

* HDP’nin desteğiyle büyükşehir belediyelerini kazanan partiler, şimdi HDP’ye bakanlık vaatlerinin ifşa edilmesiyle tartışmaların içine gömülmüşlerdir. İttifak içi sürtüşmeler ileri bir aşamaya taşınmıştır. HDP’ye bakanlık vermek demek teröristlerin tıpkı belediyeler gibi bakanlıklara yerleşmesi demektir. HDP’ye bakanlık sözleri PKK’nın devlete tutunması, ihanetin ve melanetin konuşlanması demektir. Böylesi bir zillet Türkiye’ye reva görülemez, bu hıyanete Türk milleti asla müsaade etmez, edemez, etmeyecektir.

* Tepkilerin yükselmesi üzerine CHP’nin zoraki geri adımı bütünüyle taktikseldir, günü kurtarmaya dönük kurnazca bir manevradır. Zira bariz stratejileri HDP’yle ortaklıktır. CHP ve diğer zillet partileri bebek katiliyle, terörist Demirtaş’la, Sorosçu Kavala’yla işbirliği halindedir. Gizli ajandaları, gizli gündemleri HDP’yle koalisyon kurmak, PKK’ya bakanlık vermektir. İP’te bulunup fikri mazilerine bağlı kaldıklarını iddia edenler HDP’yi nasıl hazmedeceklerdir? Tiyatrodan ibaret karşılıklı atışmalar yaşansa da, bu zillete nasıl tamam diyeceklerdir?

“GERİLİM TAVAN YAPMIŞTIR”

* CHP’li belediyelerden ihale ve makam koparma peşinde koşanlar iyi olamazlar, milli olamazlar, ahlaklı hiç olamazlar. Gizli kapaklı ilişkilerin deşifre olmasıyla alayı telaşlanmıştır. Zillet ittifakının asıl sorunu Cumhurbaşkanı adayının hüviyetinde düğümlenmektedir. Bu kapsamda sinir ve siyaset harbi yaşanmaktadır. Gerilim tavan yapmıştır. Hepsinin meselesi çıkarlarının tahkimi ve takviyesidir. Türkiye’yi düşündükleri yoktur. Hiçbir projeleri yoktur. En küçük hazırlıkları yoktur.

* Tek söyledikleri geçmişin tekrar tesis gayesi, yani miadını doldurmuş olan Parlamenter Sistemi yeniden inşa gayretidir. 6+1 formatlı masanın altında ve üstünde yer alan her parti başkanının aday profili başkadır. Pazarlıklar kızışmış, rekabet hızlanmış, karşılıklı kuyular kazılmıştır. Kılıçdaroğlu, altılı masada çatlak olmadığını, parti başkanlarının uzlaşması halinde Cumhurbaşkanlığı adaylığına hazır olduğunu açıklarken bir yalvarmadığı kalmıştır.

* Bunlar hala aday kim olacak onu tartışıyorlar. HDP’nin ağzına bir parmak bal çalarak masanın altında tutmaya çalışıyorlar. Bursa’dan söylüyorum, zillet ittifakı kaostur, krizdir, kifayetsizliktir, Türkiye’yi onlarca yıl geriye götürme projesidir. Zillet ittifakı çıkarcıların ortaklığı; mal paylaşımının, ganimet bölüşümünün müşahidi, makam ve koltuk hırsıyla yoldan çıkanların ana mihveridir. Boşuna milletimizi meşgul etmesinler. Boş boş konuşup da gündemi kirletmesinler.

* Zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayını 6+1 formatlı masa değil, dış güçler belirleyecektir. Biden’dan onay almadan adayımız budur diyemezler. Türkiye düşmanlarının elini eteğini öpmeden aday çıkaramazlar. Kılıçdaroğlu’nun ‘FETÖ’cüleri göreve iade edeceğim’ demesi özellikle ABD’ye verilmiş güvencedir, ne isterseniz yaparım, kanlı ve hain senaryolarınıza hizmet ederim, mesajıdır. Halbuki bizim adayımız belli, kararımız nettir. Sağlam irade, milletin adamı Sayın Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha Cumhurbaşkanı seçilmelidir.

SİSTEM ELEŞTİRİSİNE YANIT VERDİ

* Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine ucube diyorlar. Tek adam rejimi sözleriyle kara çalıyorlar. Esasen kendilerini anlatıyorlar, aynadaki yansımalarını aktarıyorlar. Nitekim siyasi tarihimizde yaşanmış gerçekler zillet ittifakının yüzünü kızartacak ölçüde başkadır.

* Utanmayan yüzden, yağmur almayan güzden, kalp inciten sözden, fırıl fırıl dönen gözden, tütmeyen bacadan, iki yüzlü dosttan, merhametsiz insandan, vermeden alan elden, dua bilmeyen dilden, şükür bilmeyen kalpten, gerçekleri çarpıdan siyasetçiden Rabbim cümlemizi korusun diyorum.

* Bakınız, çok partili seçimlerin yapıldığı 21 Temmuz 1946’dan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yönetim hayatımıza resmen girdiği 9 Temmuz 2018’e kadar geçen 72 yıllık zaman diliminde tam 51 hükümet görev yapmıştır.

* Bu 72 yıl boyunca, 17 koalisyon hükümeti, 6 azınlık hükümeti, 3 darbe hükümeti, 2 de geçici hükümet kurulmuştur. Azınlık ve koalisyon hükümetlerinin ortalama görev süresi 1 yıl 10 gün olmuştur. Kısa ömürlü hükümetler, Cumhurbaşkanı seçiminde yaşanan gerilimler, koalisyon partileri arasındaki kutuplaşmalar, hükümet kurma aşamasındaki anlaşmazlıklar milletimizi sürekli hayal kırıklığına uğratmıştır. Kayıp seneler geleceğimizden çalmıştır. 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü Parlamenter Sistemin iflasını belgelemiş, Türk milleti ve Türk devleti yeni bir yönetim reformuna acilen ihtiyaç duymuştur.

“SURİYELİLERİN GERİ DÖNÜŞLERİ KESİNLİKLE SAĞLANMALI”

Konuşmasında dış politikaya da değinen Bahçeli, şöyle devam etti:

* “Son günlerde tahıl koridoruyla ilgili gerek Putin’in yerinde uyarısı gerekse de Sayın Erdoğan’ın haklı ifadeleri mazlumlara kimlerin kol kanat gerdiğini, kimlerin de sadece kendi kursağını düşündüğünü ortaya koymuştur. Bazı Avrupa ülkelerinin tahıl yüklü gemilerin rotasını kendilerine çevirmeleri aç gözlülüktür, bu gemilerin takip edilip hedef ülkelere ulaşmaları dünyanın bir numaralı gündemi olmalıdır.

* Türkiye açlıktan bir deri bir kemik kalmış gariplerin yanındadır. Türk milleti ‘komşusu açken tok yatan bizden değildir’ buyruğunun izindedir. Dileğimiz Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın bir an evvel sona ermesidir. İnsanlığın barışa ve huzura ihtiyacı vardır. Ayrıca yerinden ve yurdundan edilmiş göçmenlerin çığlığı duyulmalıdır. Ülkemizde misafir bulunan Suriyeli sığınmacıların da güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüşleri kesinlikle sağlanmalı, Türkiye bu yükten artık kurtulmalıdır.

YUNANİSTAN HÜKÜMETİNE SESLENDİ

* Bir çift sözüm de Yunanistan hükümetinedir: Bu ülke yönetimi ayağımızın altında dolaşmaktan, damarımıza basmaktan vazgeçmelidir. Taciz ve tahriklerine derhâl son vermelidir. Dünyadan Türkiye’yi derhal kınamasını isteyen Yunanistan hükümetinin, aksi halde Avrupa’nın “Ukrayna’nın ardından yeni bir savaş” riskiyle karşı karşıya kalacağını öne sürmesi ateşle oynamaktır.

* Üzerinde haksız ve hukuksuz şekilde oturduğu adalar helali hakkımızdır, ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı zorlamasınlar, denize dökülmeyi tekrar canları çekiyorsa sadece bize söylesinler. Ege’nin bir yakasından diğer yakasına ulaşmak bizim için çocuk oyuncağıdır. Merhum Ziya Paşa’nın dediği üzere: “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.”