Adana FM
Adana FM

DOLAR

32,3533

EURO

34,7324

ALTIN

2.406,41

BIST

10.147,65

CHP’li Kaboğlu: Bu hem fırsatçı hem de istismar edici bir anayasa değişikliği

TBMM Anayasa Komisyonu CHP Grup Sözcüsü İbrahim Kaboğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsünü …

CHP’li Kaboğlu: Bu hem fırsatçı hem de istismar edici bir anayasa değişikliği

TBMM Anayasa Komisyonu CHP Grup Sözcüsü İbrahim Kaboğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsünü kapsayan yasal düzenleme önerisini Anayasa değişikliği kapsamına taşımasını “fırsatçı anayasa değişikliği” adımı olarak tanımladı.

TBMM Anayasa Komisyonu CHP Grup Sözcüsü İbrahim Kaboğlu, Reuters ile yaptığı söyleşide, beş buçuk yıl önce 15 Temmuz darbe girişimi süreci “istismar” edilerek yapılan Anayasa değişikliğinin ardından bu kez de kadın-erkek tanımı konusunda kendi değerlerini dayatacak “fırsatçı” anayasa değişikliği yoluna gidildiğini kaydetti.

Kaboğlu, “Parti başkanımızın ‘başörtüsünü yasayla düzenleyelim’ dediği andan itibaren ‘hadi o zaman anayasada değişiklik yapalım’ demek fırsatçılıktır. Bu bizim anayasacılık dediğimiz bir kavramla ve süreçle bağdaşmayan bir yaklaşımdır” dedi ve ekledi: “Kemal Bey ‘başörtüsü’ dedi. Sen (Erdoğan) ise kadın erkek tanımını sokmaya çalışıyorsun anayasaya. İşte bu hem fırsatçı hem de istismar edici anayasa değişikliği.”

CHP, Ekim başında başörtüsü serbestliği ile ilgili TBMM’ye bir kanun teklifi vermiş, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan da Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü serbestliği konusundaki yasa teklifi önerisine böyle bir gereksinim olmadığı gerekçesiyle tepki göstererek anayasal çerçevede bunun güvenceye alınması çağrısı yapmıştı.

Erdoğan hafta başında anayasa değişiklik teklifini önümüzdeki günlerde TBMM’ye sunacaklarını açıkladı. Erdoğan, özellikle islami söylemi ön planda tutarak, “Bu Müslüman toplumu birilerine yedirmeyeceğiz”, “Sapkın akımlar tarafından tehdit edilen aile müessesesini korumayı hedefliyoruz” ifadeleri ile “kadın ve erkekten oluşan aile” yapısı tartışmasını başörtü tartışmasının bir parçası haline getirilmiş oldu. Bugün Erdoğan’ın grup toplantısı sonrasında iktidarın anayasanın iki maddesinde değişiklik öngören teklifini TBMM’ye sunması bekleniyor.

AKP’nin teklifinde anayasanın dini özgürlüklerle ilgili 24. ve aileye ilişkin 41. maddelere ilişkin değişiklik öngörülüyor. Anayasanın “Din ve Vicdan Hürriyeti” başlıklı 24. maddesi “Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir” cümlesi ile başlıyor ve ibadet, dini ayin ve törenler serbest olmasını öngörüyor. Anayasanın “Ailenin Korunması” başlıklı 41. maddesi ise “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar” diyor.

“İSTİSMARCI ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDEN FIRSATÇI ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE”

Kaboğlu, “Peki nereden gelindi buraya? Beş buçuk yıl önce, 2017 istismarcı anayasa değişikliğinden fırsatçı anayasa değişikliğine gelindi. 15 Temmuz gecesi Erdoğan darbe girişimi için ‘Bu bize Allah’ın lütfudur’ dedi… Olağanüstü hal ortamda koşullarının hiçbir nedeni yokken hiçbir yokken istismarcı ve anayasa değişikliği yapıldı.” Anayasa değişikliğine yönelik CHP’nin eleştirileri olduğunu ancak o dönem hükümet tarafının, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi oturdu, yerleşti. Bu artık tartışmaya gerek yok” dediğini vurgulayan Kaboğlu, daha sonra Erdoğan’ın sivil anayasa önerisiyle geldiğini ancak bunu da muhalefetten destek almadığı için seçim sonrasına kaldığını hatırlattı.

Kaboğlu, “(Erdoğan)’Bu defteri kapattım seçim sonrası açacağız’ dedi… Ancak Kemal Kılıçdaroğlu başörtüsü dedi ve üzerine ‘leş kargaları’ gibi atladılar. Bunu anayasayla düzenleyelim. Yani benim dediğim fırsatçı anayasa bu. Yani 5.5 yıl önce istismarcı anayasa bu şekilde değişti. Şimdi böyle bir adım atıldı” diye konuştu.

Kaboğlu Erdoğan’ın daha önce biz konuyu hallettik dediği başörtüsü sorununu anayasa değişikliği için kullanmasını da çelişki olarak tanımladı ve şöyle dedi:

“Eğer sen hallettiysen niye anayasada düzenleme gereği duyuyorsun? Şimdi ya orada içten değilsin, tutarlı değilsin, kendi söyleminde. Ya da bu yasa önerisini kullanarak anayasa yoluyla kendi bir takım düşüncelerini kanaatlerini dayatacaksın.”

CHP NE ÖNERMİŞTİ, ERDOĞAN NEREYE TAŞIDI?

CHP tarafından paylaşılan kanun teklifinin gerekçesinde, “Kadının kıyafeti başta; bireylerin yaşam tarzı, inancı ve etnik aidiyeti siyasetin konusu olmamalıdır” denilmişti. Geçmişte yaşanmış bazı baskıcı uygulamaların toplumsal hafızada olumsuz izler bıraktığı, siyaseten istismar aracı olduğu belirtilen metinde, “Yakın geçmişimizde üniversite öğrencilerinin başörtüsüyle eğitim hakkı engellenmiş, kamuda kadınların başörtülü çalışmasına izin verilmemiştir. Benzer engellemelerin ve yasaklamaların bir daha yaşanmaması için her türlü önlemi almak parlamentonun ve kamu idaresinin görevidir” ifadesi yer almıştı.

Bu, Kılıçdaroğlu’nun daha önce geçmişte yapılan hatalar nedeniyle toplumsal barışı sağlamak adına ortaya attığı “helalleşme” adımı ile örtüşen bir adım olarak yorumlanmıştı.

AKP VE ERDOĞAN’DAN KARŞI HAMLE

Erdoğan Kılıçdaroğlu’nun önerisinin ardından ülkede böyle mesele kalmadığını vurguladı ancak, “Türkiye bir dönem meclise başörtüsüyle girdiği için, kürsüden ‘haddi bildirilmeye davet edilen’ milletvekilleri görmüştü. Siz de meclisten dışarı atmak için hep birlikte ayağa kalkıp alkışlamıştınız…” diyerek

Kılıçdaroğlu’nun teklifine karşılık yeni bir teklifle geldi. “Öyleyse, biz daha öte teklifle mukabele edelim” diyen Erdoğan “…Gelin çözümü yasa değil anayasa düzeyinde sağlayalım” demişti. İlgili kişi ve bakanlıklara talimat veren Erdoğan, “Kadının ve erkeğin birlikteliğinden oluşan aile kurumumuzu güçlendirecek ilave değişiklikler de yapalım…” ifadeleriyle de başörtüsü olarak başlayan tartışmayı aile kurumunun düzenlenmesini de eklemiş oldu. Erdoğan, İlçe Müftüleri İstişare toplantısındaki konuşmasında, “Önümüzdeki günlerde meclisimizin takdirine sunacağımız anayasa değişikliği teklifimiz ile bir yandan başörtüsüne anayasal güvence kazandırırken diğer yandan sapkın akımlar tarafından tehdit edilen aile müessesesini korumayı hedefliyoruz” dedi. (Reutes)