Adana FM
Adana FM

DOLAR

32,3374

EURO

34,8108

ALTIN

2.390,60

BIST

10.276,88

THK Sevdalıları: Havacılık bilmeyen kayyum 3 yıldır yönetimde

Atatürk’ün yadigarı Türk Hava Kurumu’nun 3 yıldır hukuksuz bir şekilde, havacılıkla ilgisi olmayan kayyum heyeti tarafından yönetilmeye …

THK Sevdalıları: Havacılık bilmeyen kayyum 3 yıldır yönetimde

Atatürk’ün yadigarı Türk Hava Kurumu’nun 3 yıldır hukuksuz bir şekilde, havacılıkla ilgisi olmayan kayyum heyeti tarafından yönetilmeye çalışıldığını kaydeden “THK Sevdalıları Grubu” acil genel kurul çağrısında bulundu.

Aralarında Türk Hava Kurumu eski yönetiminden Merkez Denetleme Kurulu üyeleri Bayram Duman, Muzaffer Başer ve Gökhan Doğan’ın da bulunduğu “THK Sevdalıları Grubu” bir açık mektup yayınladı.

Havacılıkla hiçbir ilgisi olmayan Kayyum Heyeti’nin 3 yıldır kurumun başında tutulduğunu vurgulayan THK Sevdalıları Grubu, “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Kayyum yönetimine son verilmelidir” mesajı verdi.

Yayınlanan mektubun tam metni şöyle:

KAMUOYUNA AÇIK ÇAĞRI

Atatürk’ün 100 yıl evvel ‘İstikbal Göklerdedir’ vizyonuyla kurduğu Türk Hava Kurumu (THK) bugün Anayasa ve Temel Haklara aykırı biçimde el konuluşunun 3. Yılında varoluş amacını tamamen yitirme tehlikesiyle karşı karşıyadır.

ÇALINACAK MİNAREYE KILIF HAZIRLAMA 

THK’nın varlığını yıllardır emek ve alın teri ile çalışanlara sorulmadan Kayyum Heyeti 3 yıldır sözde yönettiği THK da şimdi de 5-6 Kasım tarihlerinde son derece masum görüntüler altında ÇALIŞTAY yapmaya karar vermiştir.

Bu gerçekte ileri sürülen Hava Sporları, Gençlerle ilgili görevler, Havacılık Endüstrisi, Teşkilat ve Finansal Yönetimle ilgili katılımcı ve şeffaf bir bilgi toplama faaliyeti olmayıp çağrı usulünden ve yapılmasından da açıkça anlaşıldığı üzere deyim yerinde ise “çalınacak minareye kılıf hazırlama” çalışmasıdır. Bu tür bir çalışmaya THK nu gerçekten seven, Atatürk’ün emanetine ve Hava Sporlarının geleceğine sahip çıkmak isteyen herkesin karşı olması bir borçtur.

THK’NIN ÜZERİNE ÇÖKÜLEREK… 

Anayasamızda bir Hukuk Devleti olduğumuz yazılı olmasına rağmen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 11. Maddesi kapsamında temel hak olarak koruma altında bulunan “Dernek Kurma Özgürlüğü” 16 Ekim 2019 tarihinden bugüne sözde yolsuzluklara ve borca batıklığa düçar olmuş THK’nın üzerine planlı ve maksatlı şekilde çökülerek yok edilmektedir.

FIRSAT KABUL EDEN YETKİLİLER

Önce aday gösterilerek zorla seçtirilen bir şahsiyet büyük yaygaralar kopartarak 5-8 yıl önce yaşanmış ve halen 7 yıldır Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde davası sürdürülen yönetimin yaptıklarını yeni bir olay gibi kamuoyuna insafsızca sunarak kurumu yıpratmaktan ve gerçek dışı beyanlarla kamuoyunu yanıltmaktan çekinmemiş, bunu fırsat kabul eden yetkililer tarafından Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından Kayyum görevlendirilmiştir.

1.8 MİLYARLIK BORCUN ÖDENMESİNE 3 AY KALDI

Arada geçen sürede kayyum sadece 2 yıl ödemesiz 7 yıla yayılacak şekilde faizle borçları tehir etmiş, bugüne kadar hiçbir gelir kaynağı oluşturulmamış, borçlar ödenmemiştir. 1 Ocak 2023 de başlayacak 1,8 Milyar dolarlık borcun ödemelerinin başlamasına 3 ay kala bu kez de 2025 vizyonu masalı ile THK da operasyon yapılarak kayyumun hiçbir yetkisi ve inisiyatifi bulunmadığı halde Tüzük değişikliği yapabilmenin yollarını hazırlamak için sözde çalıştay düzenlenmiştir.

HİÇBİR HAVACILIK TECRÜBELERİ YOK 

Demokratik hakların 3 yıldır kullandırılmadığı THK neden hedef haline getirilmiştir?
Kayyum müessesi niçin vardır? Ve 3 yıl boyunca geçici yönetim kararını sadece bir hâkim nasıl verebilmektedir?

Yasalarımıza göre THK’nın genel kurulunun yaptırılmasından sorumlu olması gereken ve hiçbir havacılık ve kurum tecrübesi bulunmayan mevcut THK Kayyum Heyeti, yasalara ve THK Tüzüğü’ne aykırı olarak 3 yıldır yönetimde olmasına rağmen hiçbir katkı sunmamış, bugün de 2025 vizyonu masalında bir çalıştay düzenlemekle ne yapmak istemektedir?

GENEL KURUL TEPKİLİ

Mahkeme eliyle vesayet altına sokulmuş THK Genel Kurulu, olanlar karşısında çaresiz bırakılmış ve tepkilidir.
3 yılda Mahkemenin her türlü geliri üzerindeki haczi tedbir kararıyla durdurduğu ve hiçbir hesap vermeden antidemokratik biçimde yönettikleri kurumda hiçbir mali sorunu çözememiş kişilerin Mali Sorunların çözümünü yapacakları çalıştayda aramaları sizce akla, mantığa sığan bir çalışma olarak görülebilir mi?

Hava Sporları hakkında Amerika’nın rekabetinde kazanılan Dünya Hava Oyunlarını ikinci kez ülkemizde yaparak dünya genelinde ülkemizin tanıtımı ve 1.Dünya Hava Oyunlarında kazanılan Turizm destinasyonlarına yenilerini ekleme fırsatını sessizce ortadan kaldırarak yapmayı başaramayan Kayyum Heyeti olmayan kurum kaynaklarını çalıştay da harcayarak mı Hava Sporlarının geleceğine yön verecektir?

Üstelik sportif faaliyetleri elinden alınma eylemlerine karşı açtığı davaları hukuk servisine takip etmeyin emri vererek kurumun kazanımlarını başka varlıklara devretmeye çalışırken çalıştay da THK için mi Hava Sporlarının geleceğini araştıracaktır?

ŞUBE BAŞKANLARINA HİÇ GÖRÜŞ SORULMADI

Göreve geldiği 3 yıldan bu tarafa Şube Başkanlarını bir kez dahi toplayarak gerçekçi biçimde görüşlerini sormamış iken, kurumun yıllardır kayyumlar tek bir desteklerini vermez iken vefakâr ve cefakâr biçimde kahrını çeken, varlığına sahip çıkmaya çalışan şubelerini elektronik ortamda herhangi birisi gibi katılma formu doldurtarak sözde davet eden Kayyum sizce ne yapmak istemektedir? Kime kurumun geleceğini neden sormak istemektedir? Genel Kurulda sorması gereken konuları genel kuruldan kaçarak son genel kurulunu 2018 Ekim ayında yapan kurum için neden çalıştay adı altında Milli kütüphane Salonlarında sözde çalıştay yaprak, ne aramaktadır?

GENEL KURULU GARANTİ ALTINA ALMA… 

Hakkı ve yetkisi olmayan Tüzük değişikliğine giderek dilediği tüzüğün önce genel kuruldan geçmesini garanti altına mı almaya çalışmaktadır? Hayali bu ise bilinsin ki THK’nın sahibi olan aziz Türk Milleti ve onun vefakâr temsilcileri, şubeleri ve yöneticileri buna izin vermeyecektir.

Kamuoyunun artık gerçekleri bilerek Atatürk’ün bu güzide kurumuna ve hukuka aykırı sözde yönetim biçimine dur deme vakti gelmemiş midir?

Kayyum göreve getirildiği andan bugüne bir yandan yaptığı toplantılarda şubeleri kapatacağını ve yapıyı tamamen değiştireceğini beyan etmekte diğer yandan bu hakkı yargı kararı ile kendinde hak görmekte diğer yandan da bunu sağlayabilmek için kılıfı hazırlayacak sözde çalıştay yapacağını duyurmaktadır.
Bir hukuki varlık olan THK nun vizyonu bugün dünyaya örnek olup 1929 yılında Uluslararası Havacılık Federasyonu (FAI) üyesi olarak başarıyla ülkesini temsil etmiş, 1997 yılında 1. Dünya Hava Oyunlarını yaparak ülkemize ve dünyaya alanında önderlik yapmış bu kurumun, havacılık ve sporla ilgisi olmayan bir Sulh Hukuk Hakimi ile atadığı ikisi İç İşleri Bakanlığı birisi de Maliye Bakanlığında bürokrat kademelerinde görev yapmış ve yapmakta olan bürokratlarla üç yıldır AİHS ve Anayasamıza aykırı olarak yönetildiğini ve yaklaşık 370 şubesine 2019 tarihinden bu tarafa sadece bir tedbir kararına dayalı olarak çıkartılan sayısız tedbir cümlesinden birisi ile Genel Kurul dahi yaptırılmadığını nasıl olur da hukukla açıklayabiliriz ki?

NEDEN ATAMA YAPILMIYOR

Ülke yangın yerine dönmüş iken düğünlerde olduğunu televizyonlarda söylemekten çekinmeyen Kayyum Heyeti Başkanının istifasına rağmen 1,5 ay boyunca tedbir mahiyetinde kararlarla kurumu yönetmeye cesaret eden vesayet makamı tarafından yeni bir görevlendirme yapılamamıştır.

Nedir bu arada geçen sürede yaşananlar? Böylesi önemle kayyum heyeti atanan ve kamu adına görev yapan bir makama neden 1,5 ay atama yapılmamıştır? Atanan görevliler neden İç İşleri Bakanlığından özellikle seçilmiştir? İç İşleri Bakanlığı aynı zamanda derneklerin denetim makamıdır. Bir sivil toplum örgütü üzerinde hem yürütme hem denetim bir mahkeme kararı ile nasıl birleştirilmiştir? Bunu hukuka uygun davranmakla izah etmek mümkün müdür?

2009 yılında kurulan ve 1929 dan bu tarafa THK yetkisinde olan uluslararası havacılık faaliyetlerini elinden almak için FAI ye müracaat eden Hava Sporları Federasyonunun bu izini alamadığı için kapatılması ardından 2017 yılında yeniden kurularak 2018 yılında kötü senaryo hazırlayan bir sözde Genel Başkan varlığının idare eliyle yerine montaj edilmesi arkasından onun hukuksuzluklarını ve zararlarını görmeye davet edilen Devlet Denetleme Kurulunun raporunu gerekçe görerek bir hakimin henüz görevlendirildiği bir mahkemede tedbiren kayyum ataması, bu konuda açılan davaların kayyum heyeti tarafından takip edilmemesi emri verilmesi, yeniden istenilen FAI izinlerinin yine verilmemesi üzerine bu kez sportif havacılık oyunları faaliyetinden alıkonulması için sözde çalıştayda bu konuların tartışılmasını sağlayarak zemin oluşturulması faaliyetlerini etik ve hukuki bulabilmek nasıl mümkün olabilecektir?

THK UÇAKLARI

Kayyum Heyeti tarafından gelen tepkileri dindirmek ve gündemden uzaklaştırmak için bu yıl THK uçaklarının tabut olmadığını ortaya koyacak olmasına rağmen göreve getirildiği görülmektedir.

Heyet bir yandan THK’nın helikopterleri ve uçakları ile yangın ihalesinin sürdürüldüğünü yine kamuoyunu yanıltacak şekilde basınla paylaşmaktadır.

ALINAN İHALELER YABANCILARA YARIYOR

Alınan ihaleler kayyum heyeti görevde olduğu sürece yabancı şirketlerle ortaklık adına alınmaktadır. Ancak Kayyum Heyeti THK’nın bu ortaklıktaki payını Kamu Adına görev yapmasına rağmen neden gizlemektedir?

Bu ihalelerden elde edilecek gelirin ne kadarı THK na ait ne kadarı yabancı şirketlere aittir?

THK olmadan bu yabancı şirketler doğrudan Orman Bakanlığı İhalesine neden girmeyip THK ortaklığı ile girmektedirler? Bu soruların belgelere dayalı cevaplarını kamuoyu edindiğinde THK’nın başında neden bir kayyum heyeti var sorusunun cevabını belki birlikte bulabiliyor olacağız. Böylece çalıştay neden yapılıyor sorusunun cevabına da birlikte ulaşıyor olacağız. Neden kayyumların bürokratlar olduğunu da anlıyor olabileceğiz belki de kim bilir?

GENEL KURUL YAPILMIYOR

Diğer yandan Genel Kurulda cevabı aranılması gereken soruların yıllardır genel kurul yaptırılmayarak engellenmesi diğer yandan da yetkisiz ve bilgisiz kayyum heyetince Çalıştay adı altında istediklerini hedef gösterecek şekilde bir oluşuma sürüklenmesi ve bu işin masrafına katlanılması hukuka ve kamu yararına uygun mu gösterilecektir?

Kamu adına göreve getirilen kayyumun 3 yılda mali ve hukuki sonuçları kamuoyuna şeffaf biçimde açıklaması gerekmez mi? Gerçekten Kamu adına görev yapılmakta ise bunları Kamu’nun bilmeye hakkı yok mudur? Neden hiçbir bilgi açıklanmamaktadır?

Kamunun bilgilenmesi sözde kamu adına görev yapanlarca sağlanmadığı gibi bugün şubelerin ve genel kurulun bilgi alma hakkı da elinden alınmış olup en geç 3 yılda bir bu bilgileri alabilen varlığın asli unsurları Sayın Mahkemenin tedbir kararı ile 2019’dan bu tarafa kurumdan haber alamamaktadırlar!

KAYYUM HEYETİ YÖNETİMİNE DERHAL SON VERİLMELİDİR

T.C. bir hukuk devleti olup derhal Kayyum yönetimine son verilmelidir! Kimsenin hukuki hakları üstelik hukuk uygulanıyor MUŞ gibi gösterilip elinden alınamaz.
3 yıldır sürdürülen tedbir kararı ve mahkeme eli ile yönetim demokratik hakların gasp edilmesi anlamına gelmekte olup bunun sebepleri tek tek tarihin huzurunda kamuoyunun önüne çıkacaktır. Tarih bunu sağlayanları asla affetmeyecektir.

Sayın Kamuoyunun duyarlılığına ve Ata’sının emanetine sahip çıkacağına olan inancımız sonsuz olup bizler bu güzide kurumun asli sahibi olan Türk Halkına emanetini onurla sahiplenerek yüksek sesle doğru bildiklerimiz söylemekten çekinmeyeceğiz, bu vesile ile doğrunun yanında olanlarla gururla ve yılmadan yolumuza devam edeceğiz.
Saygılarımızla.